İşletmenize Daha Fazla Müşteri Çekmenin 15 Ucuz ve Kolay Yolu

Küçük ve orta ölçekli bir işletme sahibi iseniz, kendinizi tanıtmanın ve daha fazla müşteriye ulaşma konusunda sorunlar yaşamışsınızdır. 

Daha fazla müşteriye ulaşmak, online ya da fiziksel işletmeler için her zaman sorundur. Büyük işletmeler bunu kolayca yapıyor, çünkü ellerinde büyük kaynaklar, yetkin ve uzman ekipler, pazarlama ve satış elemanları var. 

Küçük işletmelerin ise böyle bir imkanı yok. Pek çok potansiyel müşteri varlığınızdan bile bihaber. Bu da satış rakamlarını arttırmanın önünde büyük bir engel teşkil ediyor.

Ama daha fazla müşteriye ulaşmak imkansız değil! Sizler için bazı ucuz ve etkisi ispatlanmış yöntemleri sıraladık.

Tabii ki bir çatı onarım şirketi veya bir diş hekimi için bu maddelerin hepsi aynı etkiye sahip olmayacaktır. Yine de, sizin için faydalı olacak bazı yöntemler bulacaksınız.

Web Sitenizi Güncelleyerek ve Arama Motoru Optimizasyonu Yaparak Daha Fazla Müşteri Çekin

Web siteniz neden çok fazla trafik almıyor? Sunduğunuz hizmetlerle ilgili potansiyel müşterileriniz size neden ulaşamıyor? Bu soruların cevabı muhtemelen kötü tasarlanmış ya da içerik olarak zayıf olan bir web sitesi olabilir. Bunu kabul etmek istemiyor olabilirsiniz, ancak maalesef çoğu zaman gerçek bu! 

Reklamlara, promosyonlara ve tanıtımınızı yapacağınız yöntemlere geçmeden önce ilk adımda web sitenizi elden geçirmeniz gerekiyor. Kötü bir web sitesi size diğer aşamalarda sorun çıkaracaktır. Web sitesini bir temel inşa etmek gibi düşünün, üzerine daha sonra farklı yapılar kuracağız.

1. Sitenizdeki Yaygın Problemleri Ortadan Kaldırın

Web sitenizin ilk baştaki tasarımı ve yapısı, işletmenizin başarısı (veya başarısızlığı) üzerinde tahmin ettiğinizden daha büyük bir etkiye sahip olabilir.

Peki nereden başlayacaksınız? 

Sitenizdeki tüm “çıkmaz sokakları” bulup bunlardan kurtulabilirsiniz. Çıkmaz sokak derken 404 hataları veya bir kullanıcının duvara çarptığı ve aradığı bilgileri bulamadığı kırık bağlantılardan bahsediyoruz.

Bunun için ücretsiz olarak kullanabileceğiniz çok iyi bir araç var, Screaming Frog. Screaming Frog sitenizdeki tüm kırık bağlantıları hızlı bir şekilde bulmanıza yardımcı olabilecek mükemmel bir araçtır. Üstelik ücretsiz. 

Kırık bağlantılara ilave olarak, yinelenen içerik de dahil olmak üzere diğer yaygın sorunları belirlemenize yardımcı olur .

Örneğin, yinelenen meta verilere (başlık veya açıklama dahil) sahip sayfalarınız var mı? Muhtemelen, yinelenen içeriğiniz de vardır.

Kırık bağlantıların farklı sebepleri olabilir. Dolayısıyla çözümünüz de buna göre olmalıdır. Örneğin, sayfanız yeni bir bağlantıya taşınmışsa 301 yönlendirmesi yapmanız gerekir. Eğer hatalı bir bağlantı ise bu kırık bağlantıyı kaldırmanız doğru olacaktır. 

Sonuç olarak, kullanıcılarınız bir bağlantıya tıkladığında hata sayfası ile karşılaşmamalı.

Yinelenen içerikleri düzeltmenin de yine birden fazla yolu var.

• İçeriği yeniden yazmak
• Canonical bağlantısı eklemek
• WordPress kullanıyorsanız, arşiv, kategori ve etiken sayfalarınızın indexlenmesini engellemek

Bir sonraki aşamada web sitenizi hızlandırmanız gerekiyor. Web sitesi yüklenme hızı hem dönüşümleri, hem kullanıcı deneyimini hem de SEO’yu etkiliyor. Sayfanızın yüklenmesi 2 saniyeden fazla sürüyorsa çok sayıda potansiyel müşteri kaybettiğinizden emin olabilirsiniz. 

En son ne zaman telefonunuzda bir sayfanın yüklenmesini beklediğinizi düşünün.

Sayfa yüklenme hızını Google PageSpeed ile test edebilir, sorunlu alanları görebilirsiniz. Yoğun trafik çeken sayfalarınızın hepsi için bu testi yapmanızı tavsiye ediyoruz. Mobil site için 80, masaüstü için 90 üzeri bir skoru hedeflemenizi tavsiye ederiz.

Aşağıda 110media.net üzerindeki bir sayfamız için Google PageSpeed test sonucunu görebilirsiniz.

Hala geliştirmeye açık alanlar var, ancak gördüğünüz gibi performans iyi.

2. Kolayca Üst Sıralara Taşıyabileceğiniz Sayfalarınızın İçeriğini Yenileyin

Google’ın ikinci sayfasını kaç kez ziyaret ettiniz? Çok nadiren, değil mi?

Eğer birkaç yıllık bir site sahibiyseniz ve çok sayıda sayfanız varsa, size güzel bir haberimiz var. Muhtemelen şu anda Google’ın ikinci sayfasında sıkışmış iyi arama potansiyeline sahip tonlarca sayfanız var.

Arama sonuç sayfalarının üstündeki sayfalar genelde tıklamaların büyük bir bölümünü alır. Bu nedenle hedefiniz buralarda yer almak olmalıdır. Eğer ikinci sayfadaysanız muhtemelen hiç organik trafik almıyorsunuzdur.

Bu durumu değiştirmek aslında çok da zor değil. Öncelikle, iyi potansiyeli olan sayfaları bulup geliştirelim.

Sitenizin hangi anahtar kelimeler için organik trafik çektiğini Google Search Console üzerinden kolaylıkla görebilirsiniz. Eğer Google Search Console kullanmıyorsanız sitenizi ekleyin ve verilerin toplanması için en az 1 ay bekleyin. Eğer zaten anlamlandırabileceğiniz veriler varsa ve şu anda ikinci sayfada hangi sayfalarınızın bulunduğunu kontrol edin.

Bunun için performans sekmesinden istediğiniz tarih aralığındaki aramaları pozisyona göre sıralayın. 10 ile 20 arasında herhangi bir sıralama ikinci sayfadadır.

Bunun sizin için anlamı çok basit. Bu sayfalarınız iyi içeriklere sahip ancak ilk sırada yer alacak kadar değil.

Birkaç basit ayarlama, ekleme/çıkarma veya iyileştirme kısa sürede bu sayfaları ilk 10 sonuç arasında taşıyabilir.

Örneğin, içeriği iyileştirmenin veya genişletmenin yollarını aramak için bu sayfalar arasında tarama yapabilirsiniz. Eğer kelime sayınız az ise yeni başlıklar altında içeriğinizi zenginleştirebilirsiniz.

Anahtar kelimeleri arka arkaya sıralamak yerine, okuyuculara değer katacak, bilgi verecek, kaliteli içerikler oluşturmaya çalışın.

Mevcut sayfanıza derinlik katmanıza yardımcı olabilecek yeni bilgiler veya istatistiklerle başlayın. Oradan, insanları daha uzun süre tutmak için sayfa deneyimini artırmak için resim veya video gibi yeni medya türleri eklemeyi deneyebilirsiniz.

Unutmayın, sayfalarınızı ziyaretçileriniz yani potansiyel müşterileriniz için yazıyorsunuz, Google için değil. Zaten iyi ve kaliteli içeriğe sahipseniz bunu Google’ın istediği şekilde formatlamak oldukça kolay.

3. Konumunuza Göre Optimizasyon

İstanbul Kadıköy’de hizmet veren bir diş kliniğseniz Kadıköy ve civarındaki hastaların size ulaşmasını istersiniz değil mi? Ya da Ankara’dan İzmir’e nakliye yapan bir firmaysanız İstanbul’dan bir kişinin size ulaşması zaman kaybından başka birşey değildir.

Bu noktada, konuma göre optimizasyon ya da yerel optimizasyon daha fazla müşteri çekmeniz için oldukça kritik bir rol oynuyor.

Nasıl mı? Aşağıda “Kadıköy Diş Hekimi” ifadesi ile yaptığımız aramaya göz atın.

En üstteki siteyi görmek için sayfayı aşağı kaydırmanız gerekiyor. Reklamlar ve Haritadan sonra ancak görebiliyorsunuz. Bazen videolar ya da resimler daha üst sırada yer alıyor. Dolayısıyla konum bazlı optimizasyon yapmazsanız, Google Haritalar’da yer almazsanız, sayfanızda konumunuz açık ve net bir şekilde yer almıyorsa, trafik ve doğal olarak da müşteri kaybediyorsunuz.

Firma rehberlerinde adresiniz, telefon numaranız ve adınız aynı formatta ve aynı bilgilerle mi yer alıyor? Cevabınız hayırsa bu durumu değiştirme zamanı. Firmanız hakkındaki coğrafi ve iletişim bilgilerinin tutarlılığı arama sonuçlarındaki pozisyonunuzu etkiliyor.

Ayrıca, Google Benim İşletmem‘e kayıtlı olmanız gerekiyor.

Google Benim İşletmem yerel işletmeler için müşteri etkileşimini arttırmanın en kolay yollarından birisi. İyi hazırlanmış bir Google Benim İşletmem hesabı ile daha fazla müşteri çekmek kolaylaşır.

İlave olarak, sitenizde konumunuz ile ilgili ifadeler ve görsellere yer verin. Kadıköy örneğinden devam edecek olursak, sayfanızda Kadıköy Diş Hekimi, Moda, Bostancı, vs. gibi Kadıköy ve Kadıköy ile ilişkili ifadeler yer almıyorsa, yerel aramalarda üst sıralara çıkma fırsatını kaçırıyorsunuz demektir.

Son olarak, müşteri yorumlarınızı ihmal etmeyin. Mutlu müşterilerin bıraktığı faydalı yorumlar daha fazla müşteri çekmenize yardımcı olacaktır. Google Haritalar, Google Benim İşletmem ve pek çok yerde bu yorumlar ilk kontrol edilenler arasında yer alıyor.

Eğer bir yazılımcınız varsa, ya da bu konulara hakimseniz sitenize müşteri yorumları için Schema Markup eklemeyi de ihmal etmeyin.

Web Sitesi Dönüşüm Optimizasyonu ile Daha Fazla Müşteri Çekin

Dönüşüm (conversion) sitenize gelen kişilerin size ulaşması yani potansiyel müşteriye dönüşmesidir. Google araması ile sayfanıza gelen birisi telefonla size ulaştıysa bu kişiyi potansiyel müşteriye (lead) dönüştürmüş olursunuz. Dönüşüm optimizasyonu ajansları tam olarak bunu yapıyor.

Web sitenizin dönüşümleri düşük mü? Genellikle bu, potansiyel müşterileri sitenize geldiklerinde ve gezinirken bazı noktalarda tıkandığı anlamına gelir. Pek çok sebepleri olan bu durum kısaca şu anlama geliyor, sayfanızı ziyaret eden kişinin size ulaşması ya zor ya da herhangi bir gerekçesi yok.

Bu ziyaretçileri dönüştürerek daha fazla müşteri kazanmak konusunda size yardımcı olacak bazı önerilerimizi aşağıda bulabilirsiniz.

4. Satış Hunisinin (Sales Funnel) Her Adımı için Farklı Teklifler Oluşturun

Satış ve pazarlama ile içli dışlı olan birisi değilseniz bu başlık size yabancı gelmiş olabilir. Merak etmeyin. Detaylı bir şekilde açıklamaya devam ediyoruz.

Acı gerçeklerle yüzleşmenin zamanı geldi: Web sitenizi ziyaret eden kişilerin çok büyük bir kısmı müşteriye dönüşmeyecek. Bunun farkında olmanız gerekir. Eğer onlar için bir değer katmıyorsanız, birşey sunmuyorsanız sitenizden birşey almadan, ya da size ulaşmadan çıkacaklardır. Onları web sitenize çekmek için yaptığınız tüm emekler de, SEO, içerik, reklamlar, sosyal medya paylaşımları, email kampanyaları vs. de boşa gitmiş oldu.

Belki marka değeri ve farkındalık oluşturmak adına ziyaretçilerin dönüşmemesini umursamıyor olabilirsiniz, ama küçük bir işletme olarak onların müşteriye dönüşmesi sizin nihai hedefiniz olmalı.

Bu aşamada Satış Hunisi ya da Sales Funnel kavramına aşina olmanızın zamanı geldi.

Bir kişinin müşteriye dönüşmesi için farklı aşamalardan geçmesi gerekiyor. Sırasıyla;

• Farkındalık
• Bilgi
• Değerlendirme
• Tercih Etme
• Satın Alma

Bazen, sadece farkındalık, bilgi, değerlendirme ve satın alma adımları ile de ifade edilse de satış hunisi kısaca budur.

Potansiyel müşterileriniz bu adımların herhangi bir tanesinde olabilirler. Örneğin, “aynı gün implant” diye bir tedavinin farkında olmayan bir hasta Farkındalık aşamasındadır. Siz bu kişiyi hemen randevuya çağıramazsınız. Bu kişiye bilgi vermeniz ve sizi neden tercih etmesi gerektiğine ilişkin ikna etmeniz lazım.

Dolayısıyla sayfalarınızı bu kapsamda hazırlamanız gerekiyor. Bu huninin her aşaması için farklı bir kampanya, farklı bir teklif sunmanız dönüşüm oranlarınızı yükseltmenize yardımcı olacaktır.

Şöyle bir örnekle pekiştirmeye çalışalım: Potansiyel müşterinizin tercih etme aşamasında olduğunu varsayalım. Bu kişi mutfağını yenilemek istiyor ancak kiminle çalışacağı ya da nasıl bir tasarım yapacağından emin değil. Siz sayfanızda, “ücretsiz tasarım danışmanlığı” veya “3 adet alternatif tasarım” hizmetlerinize vurgu yaparak bu kişiyi kendinize çekebilirsiniz. Bu kişiye mutfak tasarımının nasıl yapıldığını değil, sizi neden tercih etmesi gerektiğini anlatmanız gerekiyor.

5. İnsanların Aradıklarını Bulmalarına Yardımcı Olun

Komik bir başlık, değil mi?

Bunun ne kadar büyük bir problem olduğunu bilseniz şaşırırsınız.

Düşünsenize, mutfağınızı yenilemek istiyorsunuz ve bunun size maliyetini öğrenmek istiyorsunuz. Ana sayfaya geldiniz, oradan hizmetler bölümünden mutfak yenileme sayfasına. Karşınızda çok güzel bir sayfa var, öncesi/sonrası resimleri, yorumlar vs.

Ama siz fiyatları öğrenmek istiyorsunuz. Aradığınızı bulamadınız ve siteden çıktınız.

“Fiyat Teklifi için Bize Ulaşın” gibi bir buton , “Fiyatlarımız sayfasında mutfak yenilemenin maliyetini görebilirsiniz” gibi bir başlık ya da menüdeki “Fiyatlar” bağlantısı ile rahatça çözebildiğiniz bir sorun yüzünden az önce bir müşteri kaybettiniz.

Bu örnek üzerinden durumu açıklamaya çalıştık. Özetle, insanlara aradıklarını bulmaları konusunda yardımcı olmanız gerekiyor. Site yapınızı buna göre kurmuş olmalısınız.

Google Analytics üzerinden Davranış başlığı altında Davranış Akışı (Behavior Flow) raporu sayfa ziyaretçilerinizin davranışları hakkında size fikir verecektir. Bu rapor insanların web sitenizde nasıl gezindiğini gösteriyor. Popüler içeriklerin neler olduğunu. İletişim sayfanıza gelmeden önce kişilerin hangi sayfaları ziyaret ettiğini görebiliyorsunuz. Buradan, popüler rotalar üzerinden optimizasyon yapmaya başlayabilirsiniz.

Örneğin, insanların bir sayfadan daha ileriye gitmediğini görüyorsanız, oraya bir iletişim formu ya da bize ulaşın sayfasına bağlantı verebilirsiniz.